Emir Kebir

 Kaçar hanedanı padişahı, Nasereddin Şah'ın ilk Sadrazami olan Mirza Taki Han Emir Kebir Erâk Şehrinin ilçelerinden olan Ferâhân'ın Hezave köyünde doğdu.

Babası, Kaimmakam Ferahani'nin köşkünde tedarikçi ve aşçıydı.

Mirza Taki üstün bir zeka ve dirayete sahip olduğundan ötürü kaimmakam tarafından taltif edilip, talim ve terbiyeye tabi tutuldu.

Kısa bir süre sonra divan teşkilatında katip olarak çalışmaya başladı.

İIk siyasi memuriyeti; Rusya Büyükelçisi, Gribaydof'un İran'da suikast'a uğrayıp hayatını kaybettiğinden dolayı özür dilemek için Rusya'ya gönderilmiş olmasıydı.

Saltanat tahtına geçmeden önce Tebriz'de ikamet eden veliaht, Nasreddin Mirza'nın defterdarı olan Mirza Taki Han aynı zamanda Azerbaycan eyaletinin ordu başkanlığı görevini de üstlenmekteydi.

Bu sıralarda İran ve Osmanlı devletleri arasındaki anlaşmazlıkların çözümlenmesi amacıya Erzurum'da düzenlenmiş olan bir toplantıya katılmak için görevlendirilmiş olan Emir Kebir bu memuriyette  İran'ın kaybettiği haklarını geri almayı başarmasıyla siyasî meseleler üzerindeki hakimiyetini de en iyi şekilde ortaya koydu.

Nasreddin Mirza saltanat tahtine geçtikten sonra Emir Nizam lakabıyla onun vezaret makamına atadı. Böylece ordu ve ülkenin tüm işlerinin sorumluluğunu onun insiyatifine bırakmış oldu.

Emir Kebir'in ülke işlerinin düzenlenmesi yönündeki ilk girişimleri saray mensuplarının etkilerinin azaltılması, sıradışı maaşların kesilmesi, vergiler ve devlet gelirlerinin düzgün bir biçimde toplanması ve gözetim altında tutulması, devlet bütçesine düzenlemeler getirilmesi, düzenli bir ordunun oluşturuIması, çeşitli bölgelerde kurulan beyliklerin ortadan kaldırılması gibi faaliyetler oldu.

Dış siyaseti alanında da diğer devletlerle karşılıklı saygı ve dostluğa dayalı ilişkiler kurmaya, İran Büyükelçiliklerini düzenlemeye ve yabancı ülkelerin iran'a nüfuz etmelerini engellemeye teşebbüs etti.

Emir Kebir'in vezaret konumunda olduğu sürede bulunduğu bazı girişimleri sayesinde

Darülfünun okulunun kurulması, Sanayi  ve tekstil fabrikaları gibi çeşitli fabrikaların kurulması, çeşitli madenlerden çıkarımların yapılması, nehirlerin üzerinde baraj yapılması, Çiftçiler hem de iç ve dış tüccarların devlet tarafından desteklenmesi, ihracatın arttırılması ve ithalatın azaltılması, gericilikle mücadele edilmesi, dinî azınlıkların haklarının ihlal edilmemesi, top, mühimmat ve silah fabrikalarının kurulması, garnizonların kurulması, deniz kuvvetlerinin güçlendirilmesi, askeri personel için üniformalar hazırlanması, postahane ve nöbetçi odalarının inşa edilmesi, Vakayi-i İttifakiye adlı gazetenin yayınlanması, yabancı hocaların istihdam edilmesi, Avrupa'ya öğrenci gönderilmesi, Emir çarşısı ve Emir Hanı, Şeyh Abdu'l Hüseyin Camii ve Medrese'si, İmamzade Zeyd Türbesi gibi binaların inşa ediImesi gibi pek çok beklenti ve gaye gerçekleşmiş oldu.

Nihayet Nasreddin Şah annesi, Mehd -i Uliya'nın kurduğu komplo ve yabancı elçilerin de kışkırtmasıyla Emir Kebir'in görevden alınma ve azledilmesi fermanını çıkarıp onu Kaşan şehrinin valiliğine atadı. Onun azledilmesinden sonra ülkenin durumu karıştı ve pek çok karmaşa ve düzensizlik ortaya çıktı. Bu sırada onun düşmanIarı onun tekrar vezaret makamına alınabileceği korkusundan ne yapıp edip alelacele onun infaz fermanını padişah'a imzalattılar. Onun öIüm fermanı alındıktan sonra Ali Han Hâcibuddevle adlı bir kişi tarafından Kâşân'ın "Fin" hamamında öldürüldü.

onun naaşı önce Kaşan'da defnedildi ancak daha sonra Nasereddin Şah'ın öz kız kardeşi olan Emir Kebir'in karısı, izzetüddevle'nin ısrarı üzerine Kerbela'ya intikal edildi.