İran İslam Cumhuriyeti, ideolojik ve devrimci bir siyasi sistem olarak İmam Humeyni'nin düşünce sistemi ve İslam Devrimi'nin hejemonik anlayışı temeli üzerine kurulmuştur.

Bu hejemoni ş.1357/ m.1978 yılında ortaya çıktı ve bağımsızlık, özgürlük, adalet, emperyalizm karşıtlığı, ezilen zayıf kesimler, cihat, şehadet gibi kavramları, merkezi bir eksen olan İslam felsefesi etrafında bir araya getirerek özgün ve bağımsız bir manevi hegemonik anlayışını oluşturmayı, Batı'ya dönük Liberalizm, Doğu'ya dönük Komonizm gibi rakip hegemoniler ve ekollara galip geldikten sonra İran toplumunda mihver olma konumuna yükselip, kitle halkın düşünsel ve ideolojik liderliğini ele almayı başardı.

İslam Devrimi'nin Hejemonik Anlayışı Kriterleri ve Özellikleri:

1. İslamın Genel Felsefesi
2. Fakih Velayeti
3. İnsanoğlunun Onuru ve Saadetine Özen göstermek
4. Adalet İstemi
5. Dine Dayalı Halk Egemenliği
6. Emperyalizm karşıtlığı
7. Ezilen Zayıf kesimlerin Haklarını Korumak ve Savunmak
8. Bağımsızlık ve Ulusal İzzet İstemi
9. Devrimi Yaymak ve İslam Coğrafyası'nın Birlik olmasını Sağlamak

İslam Devrimi'nin Siyasi Anlayışı'nın Temel Dinamikleri ve Manifestosu:

1.  Din'in Evrenselliği: Din ve Düny arasındaki Bağlantı
2. Laik olmayan Dini Devlet: Tanrısallık ve Hak mihverlilik
3. İslam Devleti'nde Vatandaşlık: Yükümlülük Eksenlı olma ve MükemmeIsellik
4. Dini Yönetimin Gayeleri: Evrensel Eksenli  bir Yönetim Kurma ve Milliyet Ötesi İnsancıl Vatandaşlığı
5.  Siyasi Dinamizm: Duyarlılık Eksenli ve Maneviyetçilik

İslam Devrimi'nin Kültürel Hegemonik Anlayışı:

İran İslam Devrimi kültürel bir devrimdir. Bu devrimin zafer kazanması, İslam Kültürü'nün İran milletinin içinde derin köklerinin olduğunu gösterdi. Aslında bu devrim İran toplumunda İslam'ın yeniden hayata geçmesi ve canlanması için meydana geldi ve ana amacı İslam'ın manevi kültürünü yaşatmaktı.

 İslam Devrimi'nin Kültürel Hejemonik Anlayışı başından beri en önemli rolü üstlenmiş bulunuyor. Bu da köklü İran Kültürü'nün asaleti ile İslam öğretilerine dayalı olan bir kültürdür. İslam öğretileri de AIlhu't Teâla'nın insanoğlunun hayat tarihi süresince kapsamlı bir program ve talimat şeklinde insana sunduğu ve Kuran-i Kerim'de belirtilen kurallarının uygulanmasını vurguladığı öğretilerdir.