Bir gün süren seminerde İran ve Türkiye'den dört konuşmacı sunum yaptı ve İran ve Türkiye'deki aile konusundaki en son durum ele alındı.

Seminerin ilk konuşmacısı, İran İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Dr. Seyed Kasım Nazımi oldu. Nazımi, Müslüman ailenin önündeki zorluklara ve Batı'nın özellikle Müslüman ülkelerdeki gençlerin ailelerini yozlaştırma çabalarını hatırlatarak, Müslüman ailelerin ve İslam ülkeleri yetkililerinin bu sonula ilgili çok duyarlı olmasının gerekliliğini vurgularken, İslam Peygamberi'nin yaşam tarzına özen göstermenin, bu sorunla baş etmek için önemli olduğunu belirtti.

Seminerin ikinci konuşmacısı, Türkiye Diyanet Vakfı Kadın ve Aile Eğitimleri Müdürü Hatice Kahyaoğlu oldu. Kahyaoğlu, Müslüman ailenin mevcut durumuna ilişkin bir analiz sunarak, Batı'nın bakış açısıyla ortaya konan kadın-erkek eşitliği konusunun İslam öğretileriyle çeliştiğini ve kadınların çeşitli işlerdeki varlığının artmasının, aile kurma ve yetenekli çocuklar yetiştirme gibi asıl ve fıtri görevlerinden uzaklaşmalarına neden olduğunu belirtti.

Toplantının bir diğer sonraki konuşmacısı, Malezya, Hindistan, İngiltere ve Türkiye gibi farklı ülkelerdeki yaşam deneyimlerine değinen aile konuları araştırmacısı Dr. Amir Mehdi Hosravi idi. Hosravi, aile krizinin uluslararası bir kriz olduğunu belirterek şunları ekledi: "Parçalanma sorunu sadece İslam ülkelerini etkilemiyor; bu sorun, Batı'dan Doğu'ya dünyanın her bölgesinde var. Bu alanda yıllarca araştırma yapmış biri olarak kesinlikle söyleyebilirim ki, bu durumun temel nedeni, ahlaktan yoksun teknoloji gelişimi ve insanların ahlaki ilkelerden, dini öğretilerden ve yaratılış amaçlarından uzaklaşmasıdır."

Seminerin son konuşmacısı, KAGEM aile sorunları araştırmacısı Dr. Murşid Ekmel Aybek idi. Ekmel Hoca Müslüman ülkelerdeki aile yapısının parçalanma krizine değinerek, insanlığın ahlaki ölçütlerden ve ilahi fıtrattan uzaklaşmasının, bu krizin temel nedeni olduğunu belirtti ve çocukların ergenlik çağından itibaren aile içinde ve okul ortamında doğru bir şekilde yetiştirilmesinin önemini vurguladı.

İnsanlığın yaratılışının İslam fıtratı üzerine olduğunu belirterek şunları ekledi: "Bütün insanlar, ergenlik çağına ulaşana kadar İslam fıtratı üzere yaratılmış ve masumdurlar ve ergenlik çağına ulaşmadan ölürlerse cennete giderler. Bu nedenle, insanların Kur'an öğretileri ve Peygamber'in sünneti doğrultusunda eğitilmesi, onların İslam öğretilerine dayalı bir yaşam tarzına yönelmelerini sağlayabilir."